Oyun, gelişime katkıda bulunan, belli kuralları olan, iyi vakit geçirmeye sebep olan eğlence olarak tanımlanırken; oyuncak ise oyunun aracı olarak tanımlanmıştır. Oyun ve onun aracı oyuncak çocuğun hayatının ayrılmaz bir parçasıdır. Ancak gelişim açısından ele alındığında bu ayrılmaz parçayı, oyunu, salt eğlence olarak tanımlamak eksik kalır.
Oyun gelişime katkıda bulunurken, aynı zamanda eğitici bir değere sahiptir. Çocukların işlevsel bir birey haline gelebilmesi için gerekli olan yetilerin kazanımı oyun ve onun aracı olan oyuncaklarla başlar.
Çocuk oyun esnasında eylemlerini sınırlamaz. Örneğin, çocuk oyun esnasında bir daha geri dönmemek üzere kardeşini tatile göndererek günlük hayatta gerçekleştiremediği eylemleri oyun ortamında ifade edebilir. Bu imgesel ortamın çocuk için tedavi edici özelliği de vardır çünkü çocuk bu yolla iç dünyasında baş etmeye çalıştığı duyguları aktarabilme olanağı bulur.
Gelişim basamaklarında kat edilen yol ile ilişkili olarak oyun ve oyuncak kavramı değişkenlik gösterebilir. Erken dönemlerde bireysel oyunlar ön plandayken, yaşamın ilerleyen yıllarında paralel oyunlar çocuğun hayatına dahil olur. Bu oyunlarda, çocuk kendi oyuncaklarıyla oynarken arkadaşı da kendi oyuncaklarıyla oynar. Bu oyunlar ilerleyen yıllarda iş birliği çerçevesinde evrilir.
Unutmayın ki, oyun çocukların en gerçek uğraşıdır.
Primum non Noncere! “Önce zarar verme!” -Hipokrat